Selamlar Dostlar, Tarihsel Süreç serisinin üçüncü yazısına hoşgeldiniz. Bu yazımda tarihte ve günümüzde yaşamış olan bazı önemli isimlerin, yaptıklarını ve hayatlarını inceleyeceğiz. Dilerseniz Ken Thompson ile başlayalım.
Ken Thompson
Kenneth Thompson, UNIX işletim sisteminin yaratıcısı ve öncü bir bilgisayar bilimcisidir. 1943 yılında New Oreans, Louisiana, ABD’de doğdu. Lisans ve Yüksek Lisans derecelerini elektrik mühendisliği dalında UC Berkeley’den aldı.
1969’da Bell Laboratuvarları’nda çalışırken Thompson ve Dennis Ritchie, UNIX işletim sisteminin temel tasarımcılarıydılar. Thompson ayrıca Dennis Ritchie’nin geliştirdiği dünyanın en çok kullanılan programlama dili olan C programlama dilinin öncüsü kabul edilen B programlama dilini yazdı. UNIX işletim sisteminin ilk üç versiyonunu, yalnızca Thompson tarafından, PDP-7üzerinde Assembly dili ile geliştirmiştir. Daha sonra Ritchie ve diğerleri projeye dâhil olmuş ve UNIX, C ile baştan yazılmıştır. Sistemin çekirdeğini Thompson geliştirirken, C derleyicisi dâhil uygulamaların çoğu Ritchie tarafından geliştirilmiştir.
Önceden yazılmış olan qed editörünün takipçisi, standart UNIX editörü ed’i geliştirdi. Daha sonra, Bell Laboratuvarları’ndayken Rob Pike ile birlikte Plan 9 işletim sistemini tasarladı. Bu çalışma sırasında UTF-8 karakter sınıflandırmasını yarattı.
Thompson ve Ritchie birlikte 1983 yılında “işletim sistemleri teorisini geliştirmeleri ve özel olarak UNIX işletim sistemini tasarlamaları” nedeniyle Turing Ödülü aldılar.
Thompson, Bell Laboratuvarları’ndan 1 Aralık 2000’de emekliye ayrıldı.
Şu an Google’da Go dilinin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır.
Thomas Draper
Thomas Draper, Phreaker’ların atası, efsane ismi. Telefon sistemlerini ilk egale eden kişi.
1944 doğumlu John Thomas Draper, henüz 20 yaşındayken Amerikan Hava Kuvvetlerine girer. Ordudayken, telefon santrallerine girerek askerlerin aileleriyle bedava telefon görüşme yapmasını sağlar. Hava kuvvetlerindeki görevini 1968 yılında tamamlar.
Aslında John T. Draper’ı bugünlere taşıyan kör bir arkadaşıdır. Joybubles Kod adlı Joe Engressia doğuştan kördür.
Ancak bu engeli, onu telefon sistemleriyle ilgilenmekten alıkoymaz. Henüz 4 yaşındayken bu işe merak salar. 7 yaşındayken ağzından çıkardığı ıslık sesiyle, telefon sinyallerini taklit ederek bedava görüşme yapabileceğini keşfeder. İleriki yıllarda ise Cap’n Crunch mısır gevreği paketinden çıkan bir oyuncak düdüğün, 2600 Hertzlik sinyale eşit olduğunu görür. Bu, aynı zamanda AT&T’nin uzak mesafe görüşmelerinde kullandığı tondur ve bu bilgiyi John T. Draper ile paylaşır. Draper, bundan esinlenerek Blue Box’ı geliştirir. Blue Box’lar, telefon operatörlerinin arama konsollarını taklit ederek çalışır ve bu sayede uzun mesafe telefon görüşmelerini bedavaya getirir.
1971 kışında Berkeley Üniversitesinde Steve Wozniak ile tanışır. Wozniak, daha önce Esquire dergisinde “Blue Box’ın sırlarını okumuş ve bunun için Draper’a danışmaya karar vermişti. Wozniak ve Draper’ın tanışması da bu vesileyle gerçekleşir. Bu tanışma Apple’ın doğmasına bile ilham kaynağı olur.
Bir süre sonra Intel,8080 mikro işlemcili yongalarını duyurur. Steve Wozniak ise 6502 mikro işlemcili yonganlar ile nihayet Apple’ı ortaya çıkarır. Apple’ın bu ilk el yapımı bilgisayarı için gerekli kelime işlemci, John T. Draper tarafından yazıldı.
1980’lerde IBM, yeni bilgisayarları tüm dünyaya yayılırken, kelime işlemci yazılımlar için Draper’a gelir. Draper da EasyWriter adını verdiği kelime işlemci yazılımlar için IBM ile anlaşır.
Dünyanın Captain Crunch olarak tanıdığı Draper’ın yaptıkları bunlarla sınırlı değil. Bir Keresinde Kamuya açık bir telefon hattından, tüm dünyaya aramalar yapar, Japonya, Rusya, İngiltere. Yaptığı denemelerle beyaz sarayın telefonlarına girdiğini fark eder. Dinlediği telefonlarda,1969-1974 yılları arasında ABD Başkanı olan Richard Nixon’ın Bir ajanla görüşmesine tanık olur. Bir sonraki sefer ajan, başkanla görüşmek için “Beni Olympos’a bağla” der. Draper, ABD Başkanının “Olympos” kod adını kullandığını öğrenir ve kendisi de beyaz saraya bağlanarak “Beni Olympos’a bağla” der, hiç beklenmedik bir şekilde ABD başkanıyla telefonda karşı karşıya gelen Draper, başkana ulusal bir felaket olduğunu söyler. Başkan durumu sorunca, Draper “Tuvalet Kâğıdım Bitti” şeklinde alaycı bir cevap verir.
Draper aynı zamanda dönemin en etorite gruplarından HomeBrew Bilgisayar Kulübü üyesindedir. Bu kulüp, sözü geçen Hacker ve Phreaker’ların, Apple’ın kurucuları gibi bilgisayar dünyasının elit kesiminin bulunduğu bir gruptur. Gazetelere, TV’lere hatta filmlere konu olan John Thomas Draper şu an güvenlik yazılımları yazmaktadır
Gordon Lyon
Ağ güvenlik uzmanı, yazar, açık kaynak programcısı ve hackerdır. Takma adı Fyodor’dur. Sayısız kitabı, ağ güvenliği üzerine teknik makaleleri, web siteleri vardır. Ayrıca Nmap Security Scanner’ın programcısıdır. Lyon; Honeynet Project kurucuları arasında yer alır. Computer Professionals for Social Responsibility(CPSR) organizasyonunun yardımcı başkanlığını da yürütmektedir. Lyon ağ güvenliği sektöründe 1990’dan beri aktif olarak yer almaktadır. Fyodor lakabını Rus yazar Fyodor Dostoyevsky’den almaktadır. Programlarının büyük çoğunluğunu C, C++ ve Perl programlama dilleri ile yazmıştır. Palo Alto, Kaliforniya’da yaşamaktadır.
Kevin Mitnick
Kevin David Mitnick (Condor olarak da bilinir) (doğum yılı 6 Ağustos 1963), ilk bilgisayar korsanlarından olup en meşhurudur. 15 Şubat 1995’te FBI tarafından yakalanmıştır. fujitsu, Motorola, Nokia ve Sun Microsystems gibi şirketlerin bilgisayar ağlarına izinsiz girmekten suçlu bulunarak 5 yıl hapis cezası almıştır. Cezası 21 Ocak 2000’de, bilgisayarlara yaklaşma yasağı 21 Ocak 2003’te bitmiştir. Günümüzde, beyaz şapkalı bir bilgisayar korsanı olarak güvenlik danışmanlığı yapmakta ve dünya çapında kongrelere katılmaktadır. Mitnick, fotoğrafı FBI’ın “En Çok Arananlar” listesinde yer alan ilk hacker olarak kayıtlara geçti ve neredeyse listeden hiç eksik olmadı. “İflah olmaz bir suçlu” olan çocuk ruhlu Mitnick “Sanal Dünya’nın Kayıp Çocuğu” olarak da tanındı…
Tamer Şahin
Siber güvenlik dünyasında ülkemizden duyabileceğiniz en büyük isim Türkiye’nin yasalar önünde yargılanan ilk hacker’ı Tamer Şahin.
Oldukça genç yaştayken büyük siber saldırılara imza atan, daha 18 yaşındayken 1999 yılında Superonline’ın internet servisini “bilgisayar korsanları” dünyasında adını duyuran Tamer Şahin 13 yaşından beri bilgisayarlara ilgi duymuş. Öyle ki Şahin’in genç yaşında yaptığı bu saldırı sonucunda Superonline’ın servislerine 7 gün boyunca erişim sağlanamadı.
Ardından Türkiye’nin en eski bankası Osmanlı Bankası’nı hackleyerek bankanın tüm müşterilerin fotoğrafını sızdıran ve bankanın sitesine “t.ş buradaydı” mesajını bırakan Şahin, yetersiz delilden dolayı yasal bir yaptırımla karşılaşmadı.
Yaptığı bu saldırılardan dolayı Tamer Şahin yargı karşısına çıkarak Türkiye’nin resmi kayıtlarına girmeyi başaran bir hacker olsa da aslında kötü niyetli bir hacker değil. İnternet sitesinde belirttiğine göre Tamer Şahin hayatı boyunca “etik hackerlık” felsefesini benimsemiş.