Merhaba arkadaşlar. Ben Melisa Ayşe Demirel. Bu yazıda sizlere Pardus’un bize nasıl yanlış anlatıldığını ve aslında medya tarafından abartıldığı gibi bir işletim sistemi olmadığını anlatacağım.
Her şeyden önce, Pardus hakkında hiçbir şey bilmediğimizi ve ne olduğunu merak edip internette araştırdığımızı düşünelim. Fakat biz bu araştırmayı Pardus’un kendi sitesinden değil de medyadan yapıyoruz.
Sizlere IHA haberde yazan makaleden bir alıntı yapmak istiyorum.
“Pardus; 2003 yılında temelleri atılan milli işletim sistemi olan, Türkiye’de TÜBİTAK-UEKAE tarafından geliştirilen, özgür, hızlı kurulabilen, kolay kullanılır, çoklu dil içeren, bilgisayar kullanıcılarının temel masaüstü ihtiyaçlarını gidermek üzere halihazırdaki linux dağıtımlarının üstün taraflarını kullanan; kurulum, yapılandırma ve kullanım kolaylığı sağlayan açık kaynak bir işletim sistemidir. Pardus’un bugüne kadar yayınlanmış 5 ana sürümü ve 9 ara sürümü mevcuttur. Bunlara ek olarak 2 kurumsal sürümü vardır.”( Kaynak )
Okuduğunuz üzere, “Halihazırdaki Linux dağıtımlarının üstün taraflarını kullanan” diye devam eden cümlede aslında işletim sisteminin tam olarak bize ait (yani milli) olmadığını kabullenmiş yazarımız.
Aynı makaleden devam ediyoruz. Şimdi de Pardus’un özelliklerinden bahsedilmiş.
“1- Açık kaynaklıdır.
2- GPL lisanslıdır.
3- Özgürdür.
4- Adını Anadolu panterinin isminden alır.
5- TÜBİTAK-UEKAE tarafından gerçekleştirilen bir işletim sistemidir.”
1, 2, ve 3. Maddeler Pardus’un diğer Linux dağıtımlarından farklı bir özelliği olmamakla beraber, 4. Madde kesinlikle Pardus’un özellikleriyle alakasız, 5. Madde ise bu maddeler arasındaki Pardus’u özel yapan tek şey. İnternet üzerindeki başka kaynaklardan araştırarak bulduğum en komik yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. ( Kaynak ) Linkinde bulabileceğiniz bir yazı bu.
Yazının daha başlangıcında, “Niçin Pardus Kullanmalıyız?” bölümünde yazanları alıntılayacağım.
“Milliyetçiler, Pardus kullanır. Çünkü milli işletim sistemimizdir.
Emperyalizme, kapitalizme hayır diyenler Pardus kullanır. Çünkü özgürdür, ücretsizdir. Emekçi dostudur.
Dindar insanlar Pardus kullanır. Çünkü Pardus özgürdür. Amerikan-İsrail zulmüne destek olmamış olursunuz.
Vatanseverler Pardus kullanır. Çünkü Windows’a ödenen milyarlarca dolar ülkemizde kalır.”
Evet, umarım okuyunca yüzünüze bu yazıyı yazan kişi adına duyulan utanç ve sadece bu paragrafın komikliği nedeniyle kocaman bir gülümseme oturmuştur.
Şu noktaya bakacak olursak, bunun bir makale olmadığı kesin. Yazar sadece kendi düşüncelerini aktarmış. Soruyorum, kaç tane aşırı dindar insanı Pardus kullanırken gördünüz? Ya da kaç tane milliyetçi, Pardus’u sadece milli işletim sistemimiz olduğu için kullanıyor? Peki kaç tane emperyalizm ve kapitalizme düşman olan kişi, sadece emekçi dostu olduğu için Pardus’u kullanıyor?
Yazıdan daha fazla alıntı yapmayacağım. Zaten okuyunca da makaleden çok yanlış bilgi amaçlı (yazar bunu bilerek mi yaptı yoksa bilmeden mi, orası blinmez ama) olduğunu anlayacaksınız.
Kendi yazımın makale olduğunu öne sürmüyorum, benim yazım da bir düşünce yazısı. Fakat ben size şunu öneriyorum, medyaya güvenerek iş yapmayın. Her web sitesi, her blog, her yazı sizi psikolojik yöntemlerle içine çekse de, tamamen bilgisiz bir şekilde veya yanlış bilgilerle bir işletim sistemine geçmeye kalkarsanız, ona alışamazsınız ve kısa sürede Windows’a dönmenin yollarını ararsınız.
Son olarak, size gösterdiğim son yazının 2009’da yazıldğını öne sürebilirsiniz, ki eski olmasından dolayı size bir noktada hak verebilirim. Ama 2018 yılında olmamıza rağmen ben bu tür eski bir bilgiye sadece Google da aratarak kolayca, ve daha ilk sayfada bulabiliyorsam, gerisini siz düşünün artık.
Daha doğru bilgiler için Pardus adresini ziyaret edebilirsiniz.
Bana Instagram’dan ulaşabilirsiniz.